Quantcast
Channel: Görkem Karman Abat
Viewing all 518 articles
Browse latest View live

The Body Shop Drops Of Youth Uyku Maskesi

$
0
0


Günaydın! Bugün sizlerle, 1,5 aydır ite kaka deneyimlediğim The Body Shop Drops Of Youth (Gençlik Damlaları) Uyku Maskesi'yle ilgili görüşlerimi paylaşacağım. Aslında ilk 3 kullanımdan sonra hakkındaki düşüncelerimi yazmak istedim ama acele etmeyip Instagram'dan duyurmakla yetindim. En azından 1 ay daha kullanıp netleşen fikirlerim üzerine bir blog yazısı yazarım dedim ve işte buradayım.

The Body Shop markasına karşı sebepsiz bir sempati besliyorum, hem de yıllardır. Vücut kremleri, vücut spreyleri ve mis kokulu lip balmları seneler önce keyifle deneyimlediğim ürünler arasında. Bu arada firma, geçen yazdan beri bana gönderim yapmakta. Bu maske de en son paketten çıktı. Kokusu, dokusu ve az önce bahsettiğim TBS (markanın adını uzun uzun yazmayayım diye bu kısaltmayı kullanacağım) sempatim sebebiyle bu ürünü sevmeyi çok istedim ve bunun için resmen çaba sarfettim. Nedenini, niçini bir an önce anlatmak istiyorum.




Öncelikle maskenin ne için kullanıldığından, vaatlerinden ve içeriğinden bahsedelim. Gece uyumadan önce temizlenmiş cilde sürüp, hiç beklemeden uyuyabileceğimiz belirtilmiş. Uzun uçuşlarda cildin kuruluğunu önlemek için, yaz tatillerinde geceleri cildi tazelemek için ve soğuk havalarda cildin nem dengesini sağlamak için kullanılabiliyormuş. Aynı zamanda 'Sürüp uyu! Beklemeye gerek yok!' sloganıyla gelen bu maske, ilk kullanımdan sonraki sabah cildimizin gözle görülür bir şekilde yenilenmiş görüneceğini de eklemiş.




İçeriği de yukarıdaki şekildeymiş. 




Maskenin arkasındaki etikette; her akşam uyumadan önce cilt bakımının son adımı olarak, göz çevresine değdirmeden yüz ve boyun bölgesine yaymamız gerektiği belirtilmiş. Ben de tam bu şekilde uyguladım. Sonuçlarına geçmeden önce ürünün yapısından bahsetmek istiyorum.




Yanında minicik bir spatulayla gelen bu maskenin, koyu ve yapış yapış diyebileceğim muhallebi tarzında bir kıvamı var. Yoksa jöle mi desem? Spatulayı içine batırdığımda sabit kalmasını sağlayacak kadar katı ama aynı zamanda akışkan. Bir de yapışkan. Hem de nasıl…




Ürünü ilk uyguladığımda, ellerimi yıkamama rağmen o yapışkanlık hissi geçmedi. Dudaklarımı açıp kapatırken yine o yapış yapışlığı hissettim. Tüm yüzüme dudak parlatıcısı sürmüşüm gibi, alnımdaki minik bebek saçlarım bile yüzüme yapışıverdi. Dolayısıyla iddia ettiği gibi, 'sür ve uyu'şeklinde bir ürün değil bence. Emilmesi epey zaman alıyor. Hem de bir uyku süresi kadar. 

Herneyse. İlk uygulama sonrası birkaç saat maskenin emilmesini bekledim. Baktım ki yapış yapışlık hissi geçmiyor, mecburen gidip yatağıma yattım. Sabah kalktığımda yüzüm gerçekten çok daha nemli ve ışıltılı görünüyordu. Dinlenmiş gibiydim fakat bir sorun vardı, o da sağ yanağımdaki dev sivilceydi.

Bu, sıradan bir sivilce değildi. Adeta yüzümden bağımsız yepyeni bir organizmaydı. 'Herhalde ben biraz fazla uyguladım, o yüzden böyle oldu.' diyerek bir hafta sonra yeniden bir şans verdim. Bu kez çok daha az miktarda ürün kullandım. Maske, ilk denememe nazaran daha çabuk emildi. Sabah kalktığımda yüzümde yapışkanlık hissi yoktu ancak ilk kullanımda yüzümde gördüğüm o dinlenmiş görüntü de yoktu. Acaba ilk sefer yüzüme verdiği ışıltı bu kez niye yoktu? Ürün bunu vaat ediyor diye ben de psikolojik olarak kendimi o görüntüyü görmeye zorlamış mıydım diye düşünmeden edemedim ve ertesi sabah yepyeni bir sürprizle uyandım. Yani maskeyi 2. uygulayışımın üzerinden 2 gün sonra. Yine alnımda ve burnumda birer sivilce.

Yok dedim, tamam. 'Bir daha kullanmayacağım bunu.' ama sonra ne mi oldu? Cildim yazısını şurada yazdığım ürünler sebebiyle iyice kurudu. Oysa ben karma cildimle ne mutluydum. Ben bu alın yağlansın diye yıllarımı vermiştim.




'Madem cildim kurudu ve bu maske nem vaat ediyordu' diyerek bir şans daha verdim. 3. deneme gecemde maskeyi kupkuru ve gergin bir cilde uyguladım. Uyku sırasında yüzüstü dönmüşüm. Sabah yastık kılıfımı resmen yüzümden kazıyarak uyanmak durumunda kaldım. Bu ürünün en sevmediğim özelliği kesinlikle bu zamk hissi oldu. Neyse, dönüyorum 3. denememin sonucuna. Bu kez sivilce yapmadı ancak yüzümün gerginliğini alacak bir nem de vermedi. Sabah yüzüm yine kupkuruydu ve işin garibi sanki yüzümü streçle kaplamışım gibi garip, jelatinimsi bir görüntü vardı.

Yine 1 hafta sonra son bir kez deneyeyim dedim. Yağlı alın ve burnuma, kuru yanaklarıma uyguladım ve yattım. Sabah kalktığımda yine alnımda bir sivilce görünce artık pes etmem gerektiğine karar verdim. Bu arada ismi maske olsa da ve ben yazının başından beri 'maske' yazıp dursam da ürün bildiğimiz kuruyan, soyulan ya da yıkanarak çıkarılan maskeler gibi değil. Daha çok kıvamı çok koyu ve yapışkan bir nemlendirici gibi.

Güneş sonrası kremleri gibi mentolümsü kokusu, muhallebimsi dokusu ve uygulama sonrası cildimi yumuşacık yapmasını çok sevsem de, bu yapış yapışlık hissi ve yüzümde defalarca sivilce yapması sebebiyle benim için sınıfta kalan bir ürün oldu. 

Cildimin kuru olduğu gün uyguladığımda sivilce problemi yaratmaması, bu ürünün kuru ve çok kuru ciltlere daha uygun olduğu çıkarımını yapmama sebep oldu ancak unutmayalım ki; burada yazılanlar sadece benim deneyimlerim. Her cilt farklı, ihtiyaçları farklı, ürünlere verdiği tepkiler farklı. Yine de cildiniz akneye meyilliyse veya yağlıysa denemeden almayın derim.

Unutmadan, ürünün 90 ML olduğunu ve açıldıktan sonra 12 ay içinde tüketilmesi gerektiğini hatırlatayım. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Yarınki yazıda görüşmek dileğiyle. Mutlu günler. :)


*Ürün, The Body Shop tarafından gönderilmiştir. Teşekkürler TBS!






Memnun Kalmadığım Ürünler #4

$
0
0


NOT: Yazı boyunca göreceğiniz kırmızı (*) ile işaretlenmiş ürünler firma gönderisidir.


Günaydın! Bugün sizlere, son zamanlarda memnun kalmadığım ürünlerden bahsedeceğim. Hiç vakit kaybetmeden ten ürünlerinden başlıyorum.




The Body Shop Drops Of Youth Uyku Maskesi'yle (*) ilgili görüşlerimi şuradaki yazımda paylaşmıştım. Özetle; yüzümde bıraktığı o yapış yapış his ve uyguladığım günün ertesi sabahı yüzümde çıkarttığı sivilceler sebebiyle kendisini sevemedim. 

Clinique Clarifying Lotion 2 numaralı (kuru karma cilt için) toniği (*) ise yüzümü resmen mahvetti. Detaylı yazısı burada. Zaten votka gibi kokuyordu. Yüzüme sürdüğüm an suratım cayır cayır yandı. 

Bir de fotoğraflamayı unuttuğum Lancome Miracle Cushion fondoten (*) var ki, evlere şenlik. Yazısını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.




John Frieda'yı çok sık duyuyorum, görüyorum. Hazır saçlarım anlamsız bir şekilde daha da hacimsizleşmeye başlamışken, hacim verici şampuanına bir şans vereyim dedim. Saçlarımı bu şampuanla yıkadıktan sonra saçlarım cidden inanılmaz bir şekilde hacim kazandı ancak bu hacim yalnızca 2-3 saat sürdü. Sonrasında saçlarım eskisinden daha sönük oldu. Bir de üstüne, sanki birkaç saat önce yıkamamışım gibi yağlandı, kafama yapıştı. Ortalıkta Mennan gibi gezdim. Sevmedim seni. 6 kez kullandım ve tüpün yarısı boşaldı. Bir de 20 küsür lira vermiştim, yazık oldu. 




Memnun kalmadığım iki eyeliner. İlki, birkaç sene önce ülkemizden çekilen Inglot markasına ait 77 numaralı siyah jel eyeliner. Instagram'da Medusa_Sheka isimli kullanıcı sipariş üzerine Inglot ürünleri getiriyor. Ben de yabancı vloggerlarda gördüğüm bu jel eyelinerı sipariş etmek için kendisiyle konuşmak istedim ancak kendisi tüm ısrarlarıma rağmen bana bu ürünü hediye etmek istedi. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyor, eyelinera dönüyorum.

Inglot AMC 77 (*), hayatımda gördüğüm, kullandığım en siyah ve en kolay sürümlü eyeliner. Resmen kömür karası ve dokusu yumuşacık. Fırçayı, yüzeyine değdirdiğim an içine çekiveriyor. Çok pigmentli ve resmen göz kapağında kayıveriyor. Bir siyah eyelinerda aranan neredeyse tüm özelliklere sahipken, benim en hassas olduğum konuda sınıfta kalıyor. Gözümün içinden, dışından, köşesinden, her yerinden deli gibi akıyor. Hem de öyle böyle bir akma değil. Bunu ilk sürdüğümde arkadaşım Gözde'yle buluşmak için dışarı çıkmıştım. Uyguladıktan 5 dakika sonra sokakta gelen geçenin yüzüme baktığını farkettim. Başta anlam veremedim ama Gözde'yle buluştuğumda 'senin göz makyajın hiç akmaz, ne oldu böyle sana?' lafını duyunca anladım. İşin enteresan yanı, bu kadar akmaya rağmen bu eyelinerı gözlerden silmek bir ölüm. Her türlü makyaj temizleyicisiyle silsem de mutlaka %40'ı kalıyor. 3 gün boyunca üstüste banyoda simsiyah su akıyor.




Diğer eyeliner ise Revlon Colorstay Jel Eyeliner (*). Bildiğiniz gibi Revlon artık Watsons'larda. Bu ürün de, firmanın tanışma hediyelerinden biriydi. Sürümü ve dokusu neredeyse Inglot'nunki kadar yumuşak olan bu ürünle ilgili sevdiğim birkaç nokta oldu. İlki, üst kısmından bir fırça çıkması. Diğeri ise gözümün dış kısmından akmaması. Sevmediğim kısım ise tek katta istediğim rengi verememesi. İstediğim opak siyahlığa ulaşması için 2-3 kez uygulama yapmam gerekiyor. Gözün dış kısmında bu işlem sorun olmuyor ancak içinde, eyelinerı üstüste 3 kat geçince gözüm resmen kusuyor. Sevmedim.




Golden Rose Sexy Black Maskara. Gösterişli paketi, uygun fiyatı ve fırçasının şekliyle beni çeken bu ürünü toplamda 5-6 kez kullanabildim. Sebebi; yapısının fazla ıslak olması ve akma yapması. 




Son ürünüm de Flormar'ın Şubat başında, Sevgililer Günü için gönderdiği ojelerden biri. Bu seri CC (Correct & Conceal) olarak geçiyor. Yukarıdaki görseldeki ürün ise serinin Nail Primer'ı (*), yani tırnak bazı.  Neredeyse 2 aydır, her oje sürdüğümde mutlaka baz olarak bunu kullanıyorum. Ürünü tanımaya çalışıyorum. Memnun kalmadım değil de, ne işe yaradığını anlamadım desem? Tırnaklarımda ne renk, ne de dayanıklılık anlamında bir değişiklik olmadı. Bence Flormar 319'un ışıltılı hali. Sıradan bir base coat (oje altı bazı) gibi. 

İşte böyle. Sizin son dönemde deneyip, memnun kalmadığınız ürünler hangileri? Sevgiler!



Boynumdaki Hikayem

Son Zamanların Favorileri #2

$
0
0


Günaydın! Domuz gribi sebebiyle blog yazılarıma kısa süreliğine istem dışı ara vermek durumunda kalmıştım ama şimdi kendimi çok daha iyi hissediyorum (hastalığın 6. günü bitti) ve bugün, son dönemdeki favori ürünlerimle karşınızdayım. Bir süredir farketmeden sürekli memnun kalmadığım ürünleri yazmışım. Bu sebepten araya bir 'favoriler' yazısı sıkıştırayım dedim. Hemen başlıyorum.

Cilt bakımında temel taşları yerine oturttuğumu düşünüyorum. Bu sebepten, bu kategoride çok fazla yeni ürün deneme ihtiyacı hissetmiyorum. Hatta firma gönderilerini bile eliyorum, her geleni yüzüme sürmüyorum. Hatırlarsanız en son Clinique'in gönderdiği seti incelemiştim. İşte bu ürün, yani Clinique Dramatically Different Moisturizing Lotion (*) da o setten çıkmıştı. Normalde, cildimi seneler önce kurudan karmaya çeviren Missha Near Skin serisinin nemlendiricisini kullansam da, son zamanlarda cildimi eskisi kadar kuru hissetmediğim günlerde elim direkt bu sarı şişeye gidiyor. 

Kuru-karma cilt için ideal bir nemlendirici. Kurumaya meyilli yanaklarımı nemlendirirken, gün içinde yağlanan T bölgemde yağ kontrolü sağlıyor. Makyaj altına da kullanıyorum, çok memnunum. Detaylarını okumak için buraya tıklamanız yeterli.




Bu favoriler yazımda fondotene ve makyaj bazına yer vermedim çünkü geçen yazın başından beri dönüp dolaşıp aynı ürünleri kullanıyorum. MAC Face & Body'i sevdiğimi de 80.000. kez duymak ve görmek istemezsiniz diye düşünerek direkt pudraya geçiyorum. Detaylarını şuradakiyazımda bulabileceğiniz Chanel Poudre Universelle Libre, aldığım günden beri göz altı ve ten makyajımı sabitlediğim tek pudra. Asla bitiremeyeceğim ama bitirebilirsem hiç düşünmeden gidip yeniden satın alacağım bir ürün.






Bronzer olarak son dönemde istisnasız Benefit Hoola'yı kullandım. Yaz gelene kadar pudra formüllü bronzerlar tercihim. Hoola da bence çoğu cilt rengine uyan, epey kalıcı ve mat bir bronzer. Şurada detaylı incelemesi mevcut.

Allık olarak da pembeden şaşmadım. The Balm Down Boy; mat, aşırı pigmentli, kalıcı ve özetle epey başarılı bir pembe. 




Kapatıcı olarak MAC Pro Longwear daimi favorim. Artık onu da yazılara eklemekten utanıyorum. O yüzden bu yazıya, Pro Longwear kullanmadığım zamanlarda elimin gittiği tek ürün olan L'oreal True Match kapatıcıyı ekliyorum. Bendeki rengi 01. Pembe/somon bir siliciyle sildiğim göz altlarımı, bu tarz sarı bir ürünle aydınlatmaya bayılıyorum. Detaylı yazısı burada.

Maskara olarak da uzun zamandır iki favorim var. Günlük kullanımda Gosh Amazing Length'n Build Waterproof maskarayı çok seviyorum. Kirpikleri ayırıp, gün içinde akma yapmıyor. Yazısı burada.

Daha dramatik bir kirpik görüntüsü için ise Chanel Le Volume'ü keyifle kullanıyorum. Son zamanlarda akşam dışarı çıkarken alt kirpiklerime de sürmeye başladım. Akma yapmayan ve epey hacim veren bir maskara. Detaylarını şurada bulabilirsiniz.






Günlük kullanımda far anlamında mat-naturellerden vazgeçemiyorum. Son dönemde şüphesiz en sık Soap&Glory What's Nude 4'lüsünü kullandım. Bu ürünü Dupdurushop hediye etmişti. Farlar çok tozutsa da, pigmentasyonları ortalamanın üstünde ve dağıtmak epey kolay. Ben tüm göz kapağıma vanilya rengini uygulayıp, yanındaki pembemsi kahve ile göz kapağıma derinlik veriyorum. Dupdurushop, Soap & Glory ürünlerini sipariş üzerine getiriyor diye biliyorum.




Geri kalan her şey burada. Öncelikle kaş kalemimle başlayayım. Yine Soap & Glory'den Archery(*) isimli bir kalem. Bendeki rengi Blonde Shell. Bunu da Dupdurushop göndermişti. Zaten denemek istediğim bir üründü. Anastasia Brow Wiz'in birebir aynısı olarak geçen bu ürün, neredeyse anaokulundan beri MAC Omega farla doldurduğum kaşlarımı tam istediğim biçimde doldurmama fırsat verdi. Daha ulaşılabilir bir kaş kalemi arıyorsanız, bence Flormar'ınkiler epey başarılı. Epey önce kaş doldurma hakkında bir yazı yazmıştım. Onun da linkini buraya bırakıp siyah göz kalemime geçiyorum.

Essence Long Lasting siyah göz kalemi, 3,5 Lira'lık komik bir fiyata sahip, asansörlü bir göz kalemi. Evet simsiyah değil ama 2-3 kat uygulandığında çok da güzel oluyor. Son dönemde göz içine bundan başka bir şey kullanmadım. AVON Supershock hala favorim ama o kadar kömür karası bir görünüm istemediğimde ama yine akmayan bir ürün aradığımda elim hep buna gidiyor.

Essence'in dudak kalemlerine olan hayranlığımı şurada dile getirmiştim. Son dönemde Cute Pink rengini ruj gibi tüm dudağıma kullanıyorum. Dudak kaleminde ne MAC, ne NARS, ne MARS. Essence'i tek geçiyorum.

Ruj olarak da MAC Faux'tan sonra elimin en sık gittiği Golden Rose Velvet Matte serisinin 2 numarası oldu. Ah, ne desem. Hem kalıcı, hem sürümü kolay, kurutmuyor, çizgilere dolmuyor ve uygun fiyatlı. Okumak isterseniz yazısı burada.

İşte böyle. Siz son dönemlerde hangi ürünleri severek kullandınız? Mutlu günler. :)

-Yazı boyunca (*) ile işaretlenen ürünler firma gönderisidir. Bu konuyla ilgili detaylı bilgiyi şuradan alabilirsiniz.





Makyaj Hakkında Öğrendiğim 5 Şey

$
0
0


Günaydın! Benim için makyaj; içinde yüzmeyi öğrenmeyi senelere yaydığım, deneye yanıla kendime en çok yakışanı nihayet bulabildiğim bir okyanus. Diyorum ki, annemin karnından smokey eyes yaparak doğmadım. Hoş, hala farımı düzgün dağıtabildiğim söylenemez ama birkaç sene önceki fotoğraflarıma baktığımda makyaj anlamında epey yol katettiğimi görebiliyorum. Eminim bu sizin için de geçerli ve hepimiz bu bol alışverişli, denemeli ve pratikli süreçte birçok yanlış yapıyor ve tecrübelerimiz sonunda doğruları buluyoruz. Ben de bugün bu yazımda, yıllar süren makyaj maceramda edindiğim 5 önemli dersi paylaşacağım. Dediğim gibi, bu bir okyanus ve hepimiz sürekli öğreniyoruz. 

1) Makyaj esnasında yüzümüze maskara bulaşırsa, silmek için kurumasını beklemeliyiz. Bunu öğrenmem için, özene bözene boyadığım yüzüme maskara bulaştırıp, 'aman kurumadan hemen sileyim' diyerek yüzümü defalarca kömür karasına çevirmem gerekiyormuş. Neyse, geç olsun güç olmasın.

2) Dünyanın en iyi fırçası parmaklarımızdır. Evet. Bazı fondotenler ve kapatıcılar hiçbir fırçayla yüzüme istediğim şekilde yayılmıyor. Tam bu aşamada parmaklar devreye giriyor. Yapısı sebebiyle fırçayla uygulanamayan likit ve krem ürünler, parmakların ısısıyla eriyip incelerek yüze pürüzsüz bir biçimde yayılıyorlar.

3) Göz altı kapatıcısı çizgilere dolar. Bunu önlemenin yolu, uygular uygulamaz transparan bir pudrayla sabitlemektir. Bunu son 1 senedir yapıyorum. Tam formülü şurada yazdım. 

4) Pudrayla sabitlediğiniz kapatıcıyı, gün içinde tazelemeyin. Pudranın üzerine tekrardan likit/krem bir ürün uygulamak, göz çevrenizdeki tüm kırışıklık ve kusurları ön plana çıkarır. İlla tazeleme gerekiyorsa, nemli bitişli bir kapatıcıdan çok az bir miktarda tampon hareketlerle uygulanabilir. Hatta pudra formüllü hiçbir ürün üzerine krem ürün uygulamamak gerekir. Pudra fondotenin üzerine krem allık uygulamak gibi. 

5) Bloglarda gördüğünüz her ürünü satın almayın. Makyaj videolarında gördüğünüz her adımı uygulamayın. Gözlerimiz kamera gibi. Bizi güzelleştirebilecek her şeyin fotoğrafını çekip hafızaya atıyoruz. Bir videoda vloggerın uyguladığı fondoteni, zihnimizin bir köşesinde kendimize uyguladığımızı hayal ediyoruz. Merak ediyoruz ve satın alıyoruz. Ne yazık ki herkesin ten rengi, cilt tipi, ihtiyacı ve en önemlisi beklentileri farklı olduğundan bu alışverişler hayal kırıklığı ile de sonuçlanabiliyor. Hem gereksiz para harcamamak, hem de ihtiyacınız olmayan ürünlerle dolu, balon bir koleksiyona sahip olmamak adına cilt tipi ve zevk anlamında uyuştuğunuz birkaç blogger bulun. Gerçekten çok ilginizi çeken ve ihtiyacınız olan bir ürün varsa da, öncesinde mutlaka deneyin ya da tester isteyin. Ufak bir kaba birkaç kullanımlık fondoten istemekten çekinmeyin. Diğer bir önemli nokta ise her gördüğünüz adımı uygulamak zorunda olmamanız. Çoğu vlogger kaşlarını dolduruyor diye siz de doldurmak zorunda değilsiniz. Belki sizin kaşlarınızın buna ihtiyacı yoktur. Ya da Pro Longwear furyasına kapılıp, aslında örtecek morluğunuz olmamasına rağmen ağır bir kapatıcı almış olmayın, daha hafif bir ürün tercih edin.

Bu çıkarımların sonu gelmez çünkü her gün okuyarak, izleyerek, sürerek, silerek öğreniyoruz. Ben aklıma gelen ilk 5 maddeyi paylaştım. Sizinkileri de duymak isterim. Mutlu haftasonları! <3



Golden Rose Velvet Matte Ruj || 03

$
0
0




Günaydın! Yaklaşık 1,5 ay önce, Golden Rose'un Velvet Matte rujlarından 02 numaralı pembe rengi şuradaki yazımda sizlerle paylaşmıştım. Bugünün yazısında da en son aldığım 03 numaralı rengi anlatacağım.

 Unutmadan, bu yazı ortak bir blog çalışması. Bloglarından ve arkadaşlıklarından çok büyük keyif duyduğum Anıl ve Gözde de, bayılarak kullandığım bu ruj serisinden iki numara seçip bloglarında yorumladılar. Anıl'ın masalsı anlatımıyla yazdığı 12 numarayı okumak için buraya, 18 numarayı Gözde'nin kısa ve öz anlatımıyla okumak için buraya tıklayabilirsiniz. Bu çalışmayı faydalı bulursanız, her Pazartesi farklı ürünlerin farklı renkleri için de yapabiliriz. Ne dersiniz? Dönüyorum bendeki renge.




Golden Rose'un Velvet Matte serisinin yapısını şuradaki yazımda uzun uzun anlatmıştım. Yine de birkaç cümleyle özetleyeyim. Bu rujların, MAC rujlardan hiçbir eksiği yok. Fiyat ve ambalaj kalitesi hariç. MAC rujlar 55, Golden Rose rujlar 15 Lira. :)

Velvet Matte rujlar, mat bitişli olmalarına rağmen dudağı kese kağıdı gibi gösteren donuk matlıkta değiller. Dudakları kurutmadan, alta dudak nemlendiricisi sürmeye gerek bırakmadan harika kalıcılık sağlıyorlar. 




03 numaralı renk ise; dişlerimi epey beyaz gösteren ve turuncuya kaçmayan uçuk bir şeftali rengi diyebilirim. Koyu göz makyajlarını, dudakları mezardan kalkmış gibi göstermeden tamamlayan 'nude' (çıplak) ruj kategorisine bile girebilir. Özellikle buğday tenliler bu amaçla kullanabilir. Beyaz tende ise biraz daha şeftali şeftali duran bu ruju, elimdeki diğer şeftali tonlu rujlarla karşılaştıralım mı?






Kinda Sexy'nin kiremitliği Golden Rose'un yanında daha çok belli oluyor. Wet N Wild Just Peachy ise, bildiğiniz mercanımsı duruyor. Turunculuk ve kiremitlikten uzak olduğu için Golden Rose'u çok daha fazla sevdim. Just Peachy de benim yaz rujum, onun yeri ayrı.(Yazısını şurada yazmıştım.)

İşte böyle. Golden Rose'un Velvet Matte serisiyle geç tanışsam da bu rujların makyaj çekmecemde bulunmalarından ötürü çok mutluyum. Ben rahatsızlığım sebebiyle Golden Rose'un online satış sayfasından sipariş vermiş olsam da, siz Golden Rose standı olan herhangi bir yerden (Watson's gibi) ya da Golden Rose'un kendi mağazalarından satın alabilirsiniz. Hepimize mutlu ve en önemlisi sağlıklı bir hafta diliyorum. Çok sevgiler!








Make Up For Ever Step 1 Primer - Aydınlık Veren Sarı Baz

$
0
0



Günaydın! Bugün sizlere, ürünlerini severek kullandığım Make Up For Ever'ın yeni makyaj bazı serisinden Radiant Yellow Primer'ı, yani aydınlık veren sarı makyaj bazını anlatacağım. Gönül isterdi ki, şöyle kısaca detayları verip gideyim ancak beni bir süredir okuyorsanız, bilirsiniz; ürünlerle ilgili düşüncelerimden bahsetmeden önce bendeki hikayelerini, onlara nasıl ulaştığımı da anlatmayı pek severim. Öyleyse hemen başlıyorum.

Yazısını şurada yazdığım MUFE (Make Up For Ever'ın kısaltması, yazı boyunca uzun uzun marka adı yazmak yerine MUFE'yi kullanacağım.) setten çıkan HD Primer'ı bayılarak kullandım ve bitirdim. Fondotenimin kalıcılığını arttırdığı, mis gibi koktuğu, silikonumsu bir his bırakmadığı ve yüzümü kurutmadığı için tam boyunu satın almak istedim ve Sephora'ya gittiğimde HD baz serisinin kaldırıldığını ve onun yerine MUFE'nin yeni Step 1 baz serisinin geldiğini öğrendim. Sephora görevlisi bana 'eski seri tamamen kaldırıldı, onun yerine bunlar var' dediği için de umudu kestim ve yeni bazları incelemeye başladım. Bari biten HD bazıma yakın bir şey bulup alayım dedim. 

Yeni seri bazların toplamda 11 çeşidi var. Dolayısıyla içlerinde kayboldum. En çok beğendiklerim; 3 numara Hydrating Primer (nem veren baz) ve 2 Smoothing Primer (pürüzsüzleştirici baz) oldu. Kararsız kaldığım için Sephora'dan çıktım ve yaklaşık 1 saat sonra Sevil Parfümeri'den Smashbox (buraya tıklayın) Photo Finish Light Primer'ı satın aldım çünkü bitirip de yenilemek istediğim MUFE HD #0 Primer'a çok benzettim. Sonra evime döndüm ve aynı akşam Makyaj Trendi'nden bir mail aldım. MUFE'nin yeni baz serisinden bir ürün seçmemi ve seçeceğim ürünü bana hediye edeceklerini söylediler. Şans. :)

Bilmeyenler için Makyaj Trendi; NARS, Shiseido ve MUFE gibi markaların ürünlerini satan, Vepa Group'a ait websitesi. Dolayısıyla sitedeki tüm ürünler orijinal. Yaşadığı şehirde bu markalar bulunmayanlar için gerçekten güzel bir seçenek olduğunu düşünüyorum. Dönüyorum benim seçimime.

Nedense farklı bir şey deneyeyim diyerek, 9 numara olan Radiant Yellow Primer, yani aydınlık veren sarı makyaj bazını seçtim ve ürün ertesi gün elimdeydi. Bana bu yepyeni ürünü deneyimleme fırsatı sundukları için tekrardan Makyaj Trendi ekibine teşekkür ediyorum. Şimdi gelelim ürünle ilgili görüşlerime.




Ürün, 30 ML'lik çok hafif ve yumuşacık bir tüpte geliyor. Ben bazlarda pompa değil de, tüplü sistemi daha çok sevdiğimi farkettim. Bu yüzden bu ürünün paketlemesini kullanışlı buldum diyebilirim. 

Fondoteni uygulamayı kolaylaştırmayı ve makyajın kalıcılığını gözle görülür biçimde arttırmayı vaat eden bu bazın rengi bildiğiniz sarı. Her ne kadar Jaclyn Hill (ünlü bir makyaj vloggerı) şuradaki videosunda, bu bazın uygulandığında sarı durmadığını söylese de, sadece bazı uygulayıp makyaj temizleme mendiliyle her sildiğimde, mendilin hardal rengi olduğunu görüyorum. Dolayısıyla evet, bu ürün sarı ve epey renk veriyor. Ürünün dokusu yumuşacık ve tene kolayca yayılıyor. Işıltı, sim vesaire içermiyor.




Peki ben bu bazı sevdim mi? Hayır. Bunun birkaç sebebi var. İlki; bilmeden tenime uygun olmayan bir baz seçmiş olmam. Bir süre kullandıktan ve memnun kalmadıktan sonra Makyaj Trendi.com'a girerek ürünün açıklamasına baktım. Sarı olan bu baz, buğday ve esmer tenlere aydınlık vermek amaçlı kullanılıyormuş. Beyaz tene, bunun mavi olanı öneriliyormuş. Dolayısıyla ben, daha bronz tenler için olan bir baz seçmişim. 

Yüzümdeki duruşunu da bu yüzden sevmemişim. Aydınlık vermekle görevli olan bu baz, uyguladığım zemini kurutunca haliyle sevemedim kendisini. Aslında kurutmak doğru bir tabir olmadı. Kurutmak değil de, donuklaştırmak diyeyim. İsmi 'radiant' olan bir ürünün yüzüme ışıltı katmasını beklerdim. Rengini yanlış seçtiğim için mi, yoksa yapısından ötürü mü, bilemedim ama tek bildiğim şey, yüzümü aydınlık değil, donuk ve soluk gösterdiği oldu. 

Tüm bunlara ek olarak, fondotenimin duruşu ve kalıcılığı üzerinde de bir etkisini gözlemlemediğimden bu bazla anlaşamadığıma karar verdim. Keşke Hydrating olanını, yani nem verenini alsaydım. Neyse ki yukarıda şu sıralar kullandığım Smashbox Light bazımdan çok ama çok memnunum. Yazısını yakında yazacağım zaten.

İşte böyle. Satış fiyatı 96 Lira olan bu bazı buraya tıklayarak satın alabilir, bazın diğer 10 çeşidini incelemek için ise buraya tıklayabilirsiniz. Siz bu seriden hangi bazı denediniz ya da deneyeceksiniz? Mutlu günler! 


*Ürün makyajtrendi.com tarafından gönderilmiştir. Teşekkürler Makyaj Trendi! 





Golden Rose Velvet Matte Ruj || 23

$
0
0




Yepyeni bir haftanın ilk gününden herkese günaydınlar! Geçen hafta şuradaki yazımda belirttiğim gibi, bundan sonra her Pazartesi, Gözde, Anıl ve Görkemüçlüsü olarak, bir ürünün üç farklı rengini bloglarımızda inceleyeceğiz. Bugün serinin ikinci yazısında da, Golden Rose Velvet Matte serisinden 6 farklı renk ile tanışacaksınız. Ben sizlere 23 numaralı bordo rengi anlatırken Gözde 5 ve 10 numarayı, Anıl ise 2, 14 ve 16 numaralı renkleri tanıtacak. Gözde'nin blogu için buraya, Anıl'ın blogu için ise buraya tıklayabilirsiniz.




Daha önceki yazılarda bu rujların yapılarını uzun uzun anlattığım için bugün tekrardan detaylara girmeyeceğim. Yine de kısa bir özet geçmem gerekirse, Velvet Matte serisi; dudakları kurutmayan matlıkta, sürümü oldukça kolay, kalıcı ve renk skalası harika olan bir seri. Bu seriden bir de koyu renk rujum olsun diyerek Golden Rose'un online satış sitesinden bu rengi de sipariş etmiştim. Şimdi gelelim 23 numaralı ruj hakkındaki düşüncelerime.






Bu seride en az sevdiğim ruj bu oldu sanırım. Renk çok güzel, kararında bir bordo olsa da, sürüm kolaylığı, doku ve duruş açısından diğer renkler kadar başarılı olmadığını düşünüyorum. Serideki açık ve orta tonlar dudak çizgilerime dolmuyordu, dudaklarımı kuru göstermiyordu ve kat kat sürsem de kalıp gibi görünmüyordu ancak bu renk dudaklarıma bir türlü homojen bir biçimde dağılmadı.




Bu denli kirli bir görüntüyü normalde paylaşmazdım ama duruşunu neden sevmediğimi görmeniz açısından bu fotoğrafı yüklemeye karar verdim. Dudaklarım aslında kuru değil. Tamamen rujla alakalı bir görüntü bu. 

Bu renk kat kat sürülecek bir renk değil. Tek katta rengi istediğim kadar koyu durmuyor ancak ikinci katı geçince de renk parça parça oluyor, pütür pütür görünüyor. Bu sebepten 23 numarayla pek anlaşamadım diyebilirim.

Golden Rose ürünlerini markanın kendi standlarından, Watson's ve Gratis'lerden ve tabi ki Golden Rose'un online satış sitesinden 15 Lira'ya satın alabilirsiniz. Şu ana kadar yazdığımız tüm Golden Rose rujların linkleri işe şu şekilde:




Mutlu haftalar! :)






Soap&Glory What's Nude Far Paleti || MAC Muadilleri

$
0
0




Günaydın! Günün yazısı, Soap & Glory markasına ait What's Nude isimli 4'lü far paleti üzerine olacak. Lafı hiç uzatmadan bu far paletinin detaylarına inmek istiyorum.

Soap & Glory İngiltere'de, Boots'larda satılan, uygun fiyatlı ve oldukça kaliteli ürünlere sahip bir marka. Ben Londra'ya ilk kez Kasım 2013'te gittiğimde kendimi Boots'ta kaybetmiş ancak Soap & Glory'den yalnızca bir el kremi ve kabuki fırça alarak dönmüştüm. Döner dönmez de markanın bronzer, kaş kalemi ve farlarının methini duyup almadığıma pişman olmuştum. Derken, merak ettiğim tüm ürünlere Dupdurushop (tıklayın) sayesinde ulaştım. Kaş kalemi için ayrı bir yazı hazırlayacağım. Şimdi gelin, bu doğal tonlardaki far paleti üzerine konuşalım.




Palet 3 mat, 1 ışıltılı renk içeriyor. Farların her biri, MAC'teki renklerin muadili diyebilirim. Sırayla inceleyelim.

1)Vanilla: MAC Blanc Type'ın aynısı. Epey tozutan, beyaza yakın bir renk bu. Kaş altı ve göz pınarı aydınlatmak ya da tüm göz kapağına uygulamak için oldukça başarılı, mat bir far.

2) Pink T:Bu paletteki en sevdiğim renk. Çok çok açık bir pembe-sütlü kahve. Dokusu yumuşacık. Tüm göz kapağı için fazla pembe bulsam da, göz kapağımın katlanma yerinde çok seviyorum. MAC'in Painterly Paint Pot'uyla aynı renkte.

3) Mudhoney: Orta tonlu bir kahve. Kirpik diplerimde eyeliner gibi kullanmayı seviyorum. Rengi MAC Cork'un biraz daha koyusu gibi görüyorum.

4) Aubersheen: Taupe denilen renkte, sedefli bir yapıda. MAC Satin Taupe'un neredeyse aynısı. 




Farların pigmentasyonu için 10 üzerinden 6,5 diyebilirim. Yapıları kremsi. En baştaki renk en çok tozutan. Kalıcılıkları baz üstünde oldukça başarılı. Farların görüntü ve boyutu MAC farlar gibi. Ambalaj ise üstü çabucak çizilen şeffaf plastikten yapılmış; hafif ancak pek dayanıklı değil. 10 Pound'a alınabilecek çok başarılı bir palet olduğunu düşünüyorum. Makyajlarımda sık sık kullanıyorum. Zaten şuradaki favoriler yazımda da bahsetmiştim kendisinden.






İşte böyle. Soap & Glory ürünlerini Dupdurushop sipariş üzerine getiriyor. Siz Soap & Glory'den herhangi bir ürün denediniz mi? Sevgiler!


*Ürün Instagram.com/dupdurushop'un gönderisidir. Teşekkürler!



Smashbox Photo Finish LIGHT Primer || Makyaj Bazı

$
0
0


Günaydın! Bugün sizlere, tam 5 haftadır severek, hatta bayılarak kullandığım bir üründen bahsedeceğim. Şuradaki alışveriş yazımda bu ürünün görselini paylaştığımdan beri özellikle Instagram'da, inceleme yazısını bir an önce yazmamı isteyenler oldu. Ben de ürünü tanıyacak kadar kullandım ve şimdi yorumlamaya hazırım.

Smashbox standı aslında yıllardır Sevil Parfümeri'lerde vardı ancak markanın her ürünü ülkemize gelmiyordu. Birkaç ay önce, far paletlerinden tutun kapatıcılarına, şu meşhur makyaj bazlarından fırçalarına kadar her ürünü nihayet raflardaki yerini aldı. Ben de fondotenimin kalıcılığını arttıran bazımı bitirip aynısını bulamayınca, bu kez övüle övüle bir hal olan Smashbox'a şans vereyim dedim. 




Bu makyaj bazlarının en ünlüsü klasik, yani şeffaf olanı. (İncelemek için buraya tıklayabilirsiniz.) Ben yıllar önce bir yurtdışı seyahatimde klasik olanın deneme boyunu alıp kullanmıştım. Bu kez Light olan bazı satın aldım çünkü klasik bazdaki o silikonumsu, yüzümü adeta uyuşmuş gibi hissettiren pürüzsüzlük hissini istemedim. Bir de Light bazın yapısını, bitirip de tekrardan satın alamadığım (satıştan kaldırıldığı için) Make Up For Ever HD #0 Primer'a benzetince 'tamam' dedim, alıyorum.

Photo Finish Light Primer, adı gibi, gerçekten çok hafif. Şu ana kadar kullandığım bazlar arasında en ince ve en ağırlık yapmayan ürün bu sanırım. Ürün yağsız, %60 su bazlı. Bu yüzden mükemmel yağ kontrolü sağlıyor ve sivilceye yol açmıyor. Bana sorarsanız, gözenekleri küçük gösterme ya da çizgi çubukları minimize etmek gibi bir etkisi yok ancak bu saydıklarım, ürünün vaatleri arasında. 




Fondotenin kalıcılığını arttırmak konusuna gelince… Ah nasıl anlatsam, bilemedim. Yüzümde 2,5 saatten fazla sabit duramayan, parça parça olarak soluklaşan ve yer yer silinen bir fondoten düşünün. Şimdi de o fondotenin, altına bu bazı uyguladığımda tam 8 saat boyunca yüzümde kıpırdamadan durduğunu düşünün. İşte öyle bir şey.

Nemlendiricim iyice emildikten sonra, ten makyajıma geçmeden bir dakika önce yüzüme ellerimle uyguladığım bu baz, sadece fondotenimi değil, fondoten üzerine kullandığım bronzer, allık ve hatta aydınlatıcıyı da adeta yüzüme yapıştırıyor. Ten makyajımın daha önce bu denli kalıcı olduğunu hatırlamıyorum ben. Bir de tüm bu performansı, yüzümde ağırlık yapmadan sergilediğini düşünürsek, gerçekten çok başarılı bir ürün olduğunu söyleyebiliriz bence.




Photo Finish Light bazın klasik olandan farkı ne diye sorarsanız… Bence en önemli fark; Light'ın losyon kıvamında olup ağırlık yapmaması ve silikonumsu bir his bırakmaması. Peki bugün yazısını yazdığım Light bazı kimler sever? Ten makyajının kalıcılığını arttırmak isteyen ve cildinde yağlanma dışında spesifik bir sorun yaşamayanlar. Cildiniz kuruysa, bu bazın bir yardımı dokunmayacaktır. Bunun yerine, serinin nem veren bazını deneyebilirsiniz. Dediğim gibi; yağlı ciltlere de uygun, sivilce yapmayan, fondotenin kalıcılığını ağırlık yapmadan arttıran, kokusuz ve silikon hissiz (silikon içermesine rağmen) harika bir baz bu. İyi ki almışım. 

Unutmadan, üzerine uyguladığım fondoteni yaymamı zorlaştırmadığı, yapısını ve duruşunu değiştirmediği, parfüm içermediği için ayrıca seviyorum bu ürünü. Kendisini Sevil'lerden ya da direkt olarak şuraya tıklayarak 91 Lira'ya satın alabilir, tam boyu almadan önce seyahat boyuna bir bakayım derseniz de buraya tıklayabilirsiniz. Umarım sorularınızı cevaplayabildiğim bir yazı olmuştur. Siz bu meşhur bazları denediniz mi? Sevgiler!





ZOEVA 110/Face Shape || Yüz Şekillendirme Fırçası

$
0
0


Günaydın! Yabancı güzellik vloggerları sağolsun, Zoeva fırçaları merak etmeyenimiz kaldı mı? Ben de ediyordum ancak gümrük konularında biraz şanssız olduğumdan sipariş vermeye cesaret edemiyordum.  Derken, Almanya'da yaşayan bir okuyucum bana rüya gibi bir paket gönderdi. ( <3) İçinde denemek istediğim bir çok ürün ve dolayısıyla Zoeva fırçalar da vardı. Zoeva markası Almanya'da Douglas'larda satılıyor. Zoeva'nın websitesi Türkiye'ye gönderim de yapıyor. Daha da güzel bir haber; Instagram/GittiGidiyor satıcısı Pellini Official(buraya tıklayın) dün gece, çok yakında Zoeva fırçaları getirip satmaya başlayacağını duyurdu. Bize düşen beklemek. :)




Benim bugün sizlere anlatacağım fırça, 110 numaralı Face Shape, yani yüz şekillendirme fırçası. İsmi 'yüz şekillendirme fırçası' olsa da, ben bu fırçayı yalnızca ve yalnızca kapatıcımı yaymak için kullanıyorum. Bu işlem için daimi favorim olan makyaj süngerlerim kirliyse ve yıkayacak vaktim yoksa elimin gittiği fırça genelde bu oluyor. Özellikle NARS Radiant Creamy kapatıcımı, burun kenarlarım, çenem ve kaşlarımın arasına pürüzsüzce, fırça izi bırakmadan yayıyor. 

Tüyleri Real Techniques fırçalar gibi taklon, sık ve yuvarlak kesimli. Real Techniques Buffing Brush'ın çok daha sık ve kısa tüylüsünü düşünün. Tam olarak böyle tarif edilebilir. Kolay yıkanıyor, kolay kuruyor fakat çok gerekli mi derseniz, bence değil. Sonuçta ahım şahım bir iş yapmıyor, kapatıcımı yaymak için bunun gibi, hatta bundan daha başarılı 10 tane fırça bulabilirim. Aklıma ilk gelen, yaklaşık 2 senedir kullandığım Eco Tools Airbrush kapatıcı fırçası (tıklayın) oldu mesela. 




'Fırçaya bu adı boşa vermemişlerdir herhalde' diyerek yüz şekillendirmeyi de bir deneyeyim dedim. Tahmin ettiğiniz gibi bu fırçayla sadece krem kontür yapılabilir. Tüyleri, pudra formüllü bir ürünü yaymak için fazla tok. Krem kontürü de yüzüme çok keskin bir şekilde uyguladığı için sevmedim. Belki burun şekillendirmede filan kullanılabilir ama onu da daha yumuşak ve esnek bir fırçayla daha rahat yapabiliriz diye düşünüyorum.

Bir de bu fırçada hiçbir şekilde karşılaşmasam da, diğer Zoeva fırçalarda; yıkandıkça sertleşme ve tüy dökme sorunu yaşadım. Bu sebepten, markadan bundan sonra alacağım fırçalar kesinlikle bu seriden olacak. Yani tüyleri yukarıdaki gibi olanlardan devam edeceğim. 

Siz hangi Zoeva fırçaları merak ediyorsunuz? Denemek için sabırsızlananlar kimler? Sevgiler!


-Bu fırçayı Zoeva'nın websitesinden incelemek için buraya tıklayın! Ürünün'ün satış fiyatı 9.80 Euro ve ülkemize gönderimi var. 





Yeni Clinique Pop Rujlar || Beige Pop

$
0
0


Günaydın! Haftanın son yazısında sizlere, Clinique'in yeni rujlarından bahsetmek istedim. Elime tam bir hafta önce geçen bu yeni serinin adı Clinique Pop. Benim bugün sizlere anlatacağım ruj ise Beige Pop rengi. 

Yazıya geçmeden önce, Clinique'in ne cilt bakımı, ne de renkli kozmetik ürünlerini pek beğenmediğimi belirtmek isterim. Zaten farkettim ki, markaya ait tüm yazılarım olumsuz yönde. (Hatırlamak için buraya, buraya ve buraya tıklayabilirsiniz.) Alt kirpik maskarası ve Dramatically Different nemlendirici losyonu dışında hiçbir ürünü 'Aman Allah'ım' dedirtmedi bana ama bu Clinique Pop'lar gerçektenşa-ha-ne olmuş. Çok şaşırdım ve çok sevdim.




Clinique Pop'lar; tatlı mı tatlı birer mini-ruj formunda geliyor, hem dudak bazı, hem de ruj olarak tanımlanıyorlar. 'Dudak bazı' tanımını duyunca, 'tamam, bunlar kesin çok renk vermez' demiştim ancak deneyince pigmentasyonlarına epey şaşırdım. Tek katta çokça renk veren bir lip balm (dudak kremi) görevi görseler de, ikinci katta MAC'in Cremesheen serisi kadar parlak ve opaklar. Ruj bazı olarak kullanılmak için de fazlaca pigmentliler. Bu yüzden Lip Primer damgasını yersiz buldum.




Bana gönderilen iki renkten ilki, adeta benim için üretilen bu bej-pembe nude (çıplak) ton olan Beige Pop. Hani çoğu nude ruj ölü gibi gösterir, ya da fazla pembedir, fazla şeftalidir, kahvedir. Beige Pop tam aranılan, nude olmayan nude ve asla göründüğü gibi pembe değil. Hem koyu göz makyajlarını dengeleyecek, hem de makyajın çekilmediği yaz aylarında biraz maskarayla günü kurtarabilecek harika bir ton.




Clinique Pop yoğun nemlendirme sağlasa da, şu ana kadar denediğim nemli bitişli rujlar arasında çizgilere en az dolan ürün diyebilirim. Islak bitişli olmasına rağmen epey kremsi ve dudağa oturuyor. Yemek yiyip içtiğim zaman bile 3-4 saat kalıcı oluyor ancak bu, Beige Pop için geçerli. Mercanımsı kırmızı olan rengi adeta dudağa yapışıyor. Kış için koyu renklere de bakılabilir.




Yukarıdaki kolajda görüldüğü gibi dudakta yumuşacık, pürüzsüz, nemli ve opak duruyor. 




Burada da rujun transparan pudrayla sabitlenmiş halini görüyorsunuz. Rengini çok sevdiğim rujlarımı matlaştırmak ve daha kalıcı kılmak için tercih ettiğim bir yöntem olan sabitlemeyi, Beige Pop'ta da denemek istedim ve ortaya böyle bir sonuç çıktı. Kesinlikle pudra geçilmemiş halini tercih ediyorum. Özellikle de yaz için. 

Rujun farklı renklerinin dudaktaki duruşları için buraya, Clinique Pop'ları Clinique'in websitesinden incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Clinique Pop'lar şu an için sadece Clinique.com.tr 'de satışta. Nude Pop ve Fab Pop renkleri de harika görünüyor. Sevgiler!

*Satış fiyatı 74 TL.

*Ürün Clinique Türkiye tarafından gönderilmiştir. Teşekkürler Clinique!



Gosh Rose Whisper Allık - 36

$
0
0


Günaydın! Haftanın ilk gününde, her Pazartesi yaptığımız gibi; Anıl, Gözde ve Görkem üçlüsü olarak, bir ürünün üç farklı rengini inceliyoruz. Bu haftanın konusu Gosh allıklar. Bu allıkların Flower Power rengini Anıl'ın, Electric Pink rengini Gözde'nin gözünden görmek için bloglarına uğramayı unutmayın.  Gelin, ben de sizlere Rose Whisper rengini anlatayım.

Gosh, bir süre önce Gratis raflarında yerini alan, ürünlerini hayvanlar üzerinde test etmeyen, Danimarka bazlı bir kozmetik markası. Daha önce bu markaya ait bir maskara incelemesi yapmıştım. Onu da okumak isterseniz, linki tam şurada.




Rose Whisper ise; mat ama donuk durmayan, aşırı pigmentli, pudra formüllü olmasına rağmen bir krem allık kadar kremsi bir allık. Bu allığı yanaklara uygulamak başlı başına bir zevk diyebilirim. Dokusu gerçekten yumuşacık ve inanın bana, şu ana kadar kullandığım birçok marka allıktan kat kat pigmentli.

Renge gelince… Beyaz teni daha doğal bir biçimde tamamlayan bir allık daha yoktur sanırım. Üretimi durdurulan NARS Douceur'a benzese de, ondan biraz daha pembe, daha az kahve. (NARS Douceur'üm yok, fotoğraflara bakarak yapıyorum bu karşılaştırmayı.) Kahve/bejimsi soluk pembe? Çok beyaz tenliler kontür için bile kullanıyormuş. Koyu göz makyajlarını ve iddialı rujları tamamladığı gibi, belli belirsiz günlük bir ten makyajı için de ideal bulduğum bu allık, makyajla pek arası olmayan ve hep en doğalından yana olan annemin makyaj çantasına ışınlandı bile. Annemin, 'bu benim olsun mu?' dediği makyaj ürünüm olmamıştı hiç. Bende beğenip aldığı NARS Sheer Glow fondoten ve MAC Peach Blossom'dan sonra, el koyduğu Gosh allığımla çantasını epey zenginleştirdi. Güle güle kullan anneciğim. :)




Buradaki yazımda ne kadar güzel fotoğraflamışım allığın duruşunu ama bu Gosh allığın hakkını bir türlü veremedim. Işıktan mıdır, kameradan mı, yoksa benim beceriksizliğimden mi, bilemedim. Bu yüzden yalnızca parmaklarımdaki duruşunu göstermek istedim. 

Fondoten üstünde 5-6 saat kadar parça parça olmadan sabit duran bu allığı çok sevdim. Uygun fiyatlı ve gerçekten başarılı bir allık arıyorsanız, Gosh standına uğramanızı tavsiye ederim. Ürünün indirimsiz fiyatı 24,50 TL. Mutlu haftalar!






En Sevdiğim Göz Makyajı Fırçalarım

$
0
0


Günaydın! Bugün, Instagram'da bana sıkça sorulan bir soruyu yanıtlayarak, favori göz makyajı fırçalarımı tanıtacağım. Hem günlük makyajımda, hem de özel günlerde uyguladığım klasik dumanlı göz makyajımda vazgeçilmezim olan bu fırçaları seçmem hiç zor olmadı.

Makyaja ilk başladığım zamanlarda, daha doğrusu koleksiyonumun bir anda kalabalıklaştığı dönemde, ne kadar da hevesliydim göz makyajına. İki üç farı karıştırır, bazen 45 dakikamı makyajıma ayırırdım. Çok iyi değildim (hoş hala da değilim ya) ama yine de elimden geleni yapmaya çalışırdım. Her akşam yabancı makyaj vloggerlarını izler, (genelde Pixiwoo ve Tanya Burr olurdu, o zaman onlar popülerdi) zamanım oldukça göz makyajlarını kendimde denerdim. Sonra gözüm doydu. İki tane göze tonla far satın almanın yersiz olduğunu farkettim. Video çekmeye ağırlık verdikçe, olaydan komple soğudum. Zaten yeniliklere pek açık birisi değilim, kendimi dön dolaş aynı makyajı yaparken buldum ama işin güzel tarafı; kendime en yakışan makyajları buldum. Macera aramayı bir kenara bıraktım ve kendimce temiz bir koleksiyon ve belli makyaj kalıpları oluşturdum.

Şüphesiz ki doğru makyajın en önemli yardımcısı doğru fırça. Bugün göstereceğim fırçaların her birini uzun süredir kullanıyorum. En yenisi 1, en eskisi 5 senelik. Dolayısıyla her biri, göz makyajlarımın temel taşı oldu diyebilirim. Şimdi sizlere, sırasıyla bu 8 fırçayı anlatacağım.




MAC 239 Eye Shader || Klasik Far Fırçası

Ana renk olarak kullanacağım herhangi bir farı tüm göz kapağıma yaymam mı gerekiyor? Elime direkt MAC 239'u alıyorum. Kısa, sık ve düz kesimli tüyleriyle, farları tüm göz kapağıma yoğun bir şekilde uygulamamı sağlıyor. Doğru düzgün renk vermeyen farları bile  'aa, bu gayet pigmentliymiş' dedirtecek kadar net uyguluyor. Aynı zamanda sıkıştırılmış ve toz formdaki pigmentleri de göz kapağına adeta yapıştırıyor. Bir de ben göz fırçalarında tüylerin beyaz olmasını çok seviyorum. Fırça ne kadar kullanılmış, ne zaman yıkanması gerekiyor, anlayabiliyorum. 

Benim bildiğim, bu fırçaya en yakın uygun fiyatlı muadiller: Eco Tools Bamboo Eyeshadow Brush, far fırçası ve The Balm Give Crease A Chance çift taraflı fırça.




MAC 217 Blending Brush || Karıştırma Fırçası

Bunun namını duymayan kaldı mı? Farlar üzerinde gölgelendirme yapmak, farla göz kapağının birleştiği çizgiyi dağıtıp doğal bir geçiş sağlamak ve hatta kapatıcı uygulamakta başarılı olduğu kadar burun şekillendirmede de epey iyi iş çıkarıyor. Bende yedeği olan nadir fırçalardan biridir. İlk aldığım 217'min yazıları tamamen silindi. Yaklaşık 5 senedir benimle. Bu yazıdaki fırçalar arasında, 'muadilini boşa aramayın, gidin ve bunu alın' diyebileceğim tek fırça kendisi. Göz makyajı sevenlerin mutlaka edinmesi gerek.

Benim bildiğim, bu fırçaya en yakın uygun fiyatlı muadiller: The Balm Give Crease A Chance çift taraflı fırça, ki o bile muadili değil. Sigma'da bu fırçaya çok yakın ürünler var ancak onların da fiyatları MAC'le yarışır, o yüzden bahsetmiyorum bile.




MAC 224 Tapered Blending || Konik Karıştırma Fırçası

Koyu renk far mı kullandım? Ya da farımı istediğim gibi dağıtamadım. Hemen 224'ü elime alıyor, far dağıtmaya son noktayı koyuyorum. Koyu göz makyajlarını seviyorsanız, gerçekten işinize yarayacaktır. Ben bu fırçayı ilk aldığımda, MAC Studio Finish kapatıcımı göz çevreme yaymak için kullanıyordum. Sonradan far dağıtmadaki cevherini gördüm ve kapatıcı için kullanmayı bıraktım. Bir süre epey tüy döktü ama sonradan bu sorun kendiliğinden geçti. Son birkaç gündür de Mary Lou aydınlatıcımı (yazısı ve nasıl kullandığım burada) bu fırçayla elmacık kemiklerimin tepelerine ve burnuma uyguluyorum. Her daim sevdiğimsin 224.

Benim bildiğim, bu fırçaya en yakın uygun fiyatlı muadil: Benim de uzun yıllar yine kapatıcı ve far dağıtmak için kullandığım Sephora Rounded Crease Brush. 




Real Techniques Base Shadow Brush || Baz Renk Fırçası 

Real Techniques ülkemize henüz gelmemişti ve ben her gün Pixiwoo'ları izleyip izleyip bu fırçaları aşeriyordum. Dayanamayıp Cloud 10 Beauty'den (İrlanda bazlı bir online kozmetik sitesi) ilk Real Techniques fırçalarımı sipariş ettiğim zamanki o heyecanlı bekleyişimi kelimelerle anlatamam. Her gün eve gelir gelmez camın önünde kargo beklemeler, okul dönüşü PTT'ye uğramalar... Paket elime geçer geçmez başlayan o okulun ilk günü karın ağrısı. (Böyle anlatınca pek bir salakça geldi ama valla bu fırçaların hayaliyle yanıp tutuşmuştum. Çok isteyip, bekleyip de ulaşınca daha bir kıymetli olur ya.) Gün geçti ve ben markanın tüm fırçalarını denedim. Real Techniques'in ten makyajı fırçalarını hiçbir şeye değişmesem de, göz fırçaları konusunda hala zayıf olduğunu düşünüyorum. Bence setten çıkan kapatıcı fırçası hariç, işe yarayan tek göz fırçası bu. Kendisini tüm göz kapağıma baz rengimi yaymak için kullanıyorum. Yani ten rengi farlarımı. Aynı zamanda kaş altı aydınlatması için de rahatlıkla kullanılabilir. 




Sephora Slanted Eyeliner Brush || Eğimli Eyeliner Fırçası

MAC fırçalarımdan bile eski. Herhalde 5,5-6 yaşında filan. İlk aldığım günden beri üst kirpik dibime koyu renk farları eyeliner gibi sürmek için kullandığım tek fırça ve hala yeni alınmış gibi. Bendeki Sephora'nın eski fırça serisinden. Şu anda yine aynı fırçayı, farklı bir renkte ve sapla alabilirsiniz. Birçok açılı fırça kullandım ancak farları yutmadan, göz çevreme kalın bir çizgi çekmeden bu işi yapabilen tek fırçam bu. Tüyler sentetik ancak göz içinde kullanılacak kadar yumuşak değil.

Benim bildiğim, bu fırçaya en yakın uygun fiyatlı muadil: The Balm Eye Believe çift taraflı fırça.




MAC 212 Flat Definer Brush || Düz Kesimli Tanımlayıcı Fırça

Her şey Jaclyn Hill'in Youtube kanalını takibe almamla başladı. Sanırım 2013 filandı. Onun da benim gibi alt kirpik dibine sıcak tonlu kahve farları dağıtmayı sevdiğini gördüğümde, bu işlem için kullandığı tek fırçanın bu olduğunu farkettim ve birkaç gün sonra MAC 212 benimleydi. Aslında kaş doldurma, kapatıcıyla kaş çevresini belirginleştirme için de kullanılıyor. Hatta bu fırçayla tight-lining (üst kirpik dibinin iç kısmını eyeliner ile doldurarak kirpikleri gür gösterme hilesi, eyelinerla eyelinersız görünme tekniği) yapanlar da var ancak ben kendisini sadece alt kirpik dibime far uygulamak için kullanıyorum. Her gün kullandığım fırçalardan biri.

Benim bildiğim, bu fırçaya en yakın uygun fiyatlı muadil:Eco Tools Flat Eyeliner Brush.




Sedona Lace 904 Pencil Brush || Kalem Fırça

Bu ürünü geçen yıl Sedona Lace göndermişti. Sedona Lace, Florida bazlı bir kozmetik firması. Bu fırçaysa, bildiğimiz kalem fırça. MAC 219'un hem uygun fiyatlı, hem de daha yumuşak tüylü muadili diyebilirim. Ben kendisini; alt kirpik dibime uyguladığım koyu renk farları dağıtarak yumuşatmak, göz pınarlarımı ve kaş kemiğimi aydınlatmak için kullanıyorum. Şu ana kadar daha yumuşak tüylü bir kalem fırça kullanmadığım için yola bununla devam ediyorum.

Benim bildiğim, bu fırçaya en yakın uygun fiyatlı muadil: The Balm Crease Love and Happiness çift taraflı fırça.




MAC 263 Small Angle Brush || Küçük Açılı Fırça

Yine benimle 3. yılını doldurmuş olan bir fırça. Sentetik ve yumuşacık tüyleriyle, gözümün iç kısmına eyeliner yayabildiğim tek fırça. Yıkadığım an kuruması ve hala yeni alınmış gibi taptaze durmasıyla her kullanımda gönlümü fethediyor. Muadilleri var ama benim gibi göz içine jel eyeliner kullanmayı seviyorsanız, bir tane olsun, tam olsun. Yani diyeceğim o ki, gözüm kapalı tavsiye ediyorum.

İşte böyle. Benim elimin en sık gittiği göz fırçaları bunlar. Bu 8 fırçayla yapılamayacak göz makyajı yok. Sizin favori göz fırçalarınız hangileri? Sevgiler!





Rimmel London Lasting Finish Kapatıcı

$
0
0


Günaydın! Bugün sizlere, bir süre önce merakıma yenilip satın aldığım Rimmel London Lasting Finish kapatıyı anlatacağım. Göz altı kapatıcılarına zaafım olduğunu biliyorsunuz. Asla vazgeçemeyeceğim birkaç ürün çoktan çekmecemdeki yerini bulsa da, ben yeni kapatıcılar denemekten vazgeçmiyorum.

Gratis ve Watsons'ta satılan markalar, yani uygun fiyatlı seçenekler arasında benim istediğim kadar örtücülük sağlayan ve duruş anlamında beni tam anlamıyla tatmin eden pek ürün yok. Bir tek yazısını şurada yazdığım L'oreal True Match kapatıcıyı (altına corrector kullanmam gerekse de) epey sevdim. Bir de geçen sene raflardan kaldırılan Maybelline Dream Lumi kapatıcı var ki, kaç tüp bitirdim bilmiyorum. Dönelim Lasting Finish'e.

Rimmel London'ı gerçekten sevdiğim için bu ürüne de bir şans vereyim diyerek en açık 2. renk olan Ivory'i aldım. Daha açık olan tonun adı Porcelain'dı ancak ben morluklarımı daha iyi örtsün diye bunu seçtim. 




Lasting Finish kapatıcı; oldukça hafif, kırmızı, kapağı çevirilerek açılan plastik bir kutuda geliyor. Bu küçük kırmızı kutuda 6 gram ürün bulunuyor. 




Ivory rengi; içinde pembe/somon bulunan bej. Açık bir renk olmasına rağmen içinde barındırdığı somon alt ton sebebiyle altına corrector kullanmadan koyu halkaları güzel bir şekilde örtüyor. Zaten ürünün yapısı corrector olarak kullanmak için biraz fazla yoğun. Hatta bence yapısı; Laura Mercier Secret Camouflage ile MAC Studio Finish arasında bir yerde. Şöyle açıklayayım; fırçayla uygulandığında göz çevresini olduğundan 10 kat daha kuru ve yaşlı gösteren ancak parmaklarla ısıtılarak tampon hareketlerle göz çevresine yayıldığında MAC Studio Finish kadar örtücü olan ve aydınlık duran bir kapatıcı. 

Yapısı çok ince değil ancak kalın da değil. Dediğim gibi, parmaklarla ısıtılıp uygulandığında sağlayabileceği en harika bitişi veriyor. Pudrayla sabitlemeye gerek kalmıyor ve uygulama öncesi mutlaka güçlü bir göz çevresi nemlendiricisi gerektiriyor. Bu şekilde uygulandığında göz çevremde 2-3 saat kadar kalıcı oluyor.




Göz altı için çok daha başarılı kapatıcılar kullandığımdan bu ürüne pek bayılmadım. Bir kere çok uğraş gerektiriyor. Ürünü parmaklarla ısıtıp, incelterek uygulamak ve tampon hareketlerle göz çevresine iyice yerleştirmek gerekiyor. Kompakt tüm kapatıcılarda olduğu gibi, likit kapatıcılara nazaran daha yapay duruyor.

Uygun fiyatlı ve güzel bir kapatıcı olsa da, ben yalnızca burun etrafım ve çenemdeki kızarıklıklar için kullanmaya devam edeceğim. Bu bölgeleri, göz altından çok daha doğal örtüyor. Satış fiyatı 15 küsür Lira olan bu kapatıcıyı Watsons'lardan satın alabilirsiniz. Siz bu ürünü denediniz mi?

*Yazı boyunca corrector diyip durdum. Correctorlar hakkında bilgi almak isterseniz buraya, vazgeçilmezim olan MAC Pro Longwear kapatıcı ile ilgili yazımı okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.






Benefit Rollerlash Maskara + Çekiliş!

$
0
0


Günaydın! Bugün sizlere, Benefit'in son maskarası Roller Lash'i anlatacağım ve denemeniz için aranızdan şanslı bir okuyucuma çekilişle hediye edeceğim. 

Roller Lash 8,5 gramlık, çok ama çok şık bir ambalaja sahip. Bu maskarayı kullananların %94'ü gözlerinin daha açık ve aydınlık göründüğünü, %87'si kirpiklerinin uzun süre kıvrık kaldığını ve %97'si kirpiklerinin gözle görülür şekilde kalkık göründüğünü söylemiş. Ürünün sloganı ise; 'kirpik kıvırıcınıza elveda diyin'.




Ambalaj olarak markanın fenomen maskarası They're Real'den kat kat daha sevimli.




Fırçasını garip bir şekilde sevdim. Hafif kıvrık, plastik, kısa ve sık tüylü olan bu fırça, kirpiklerimi tarıyor, olduğundan çok daha uzun ve siyah gösteriyor. Tarıyor derken şöyle; başlarda kirpiklerimi tek tek ayırıyordu ancak maskarayı kullandıkça yapıştırma yapmaya başladı. Hacim konusunda ise bir Chanel Le Volume (tıklayın) değil ancak günlük kullanım için fena değil. 

Maskaralarda en önem verdiğim konuya geleyim şimdi. Bu maskara alt kirpiklerimden bile akmıyor. Aslında uygulandıktan uzun süre sonra bile (bir 15-20 dakika kadar) ıslaklığını muhafaza ettiği için beni pandaya çevirir diye düşünmüştüm ancak dedim ya, alt kirpiklerimden bile akmadı.

Gün içinde gözaltıma dökülme yaptı. Bu sorunla bazen karşılaşıyorum, bazen karşılaşmıyorum. Sanırım alt kirpiklerime uyguladığımda topaklanma sorunu yaşıyorum.




They're Real'i kullananlar bilir, o maskarayı temizlemek çok zordur ancak Roller Lash'te böyle bir durum yok. Ben bir pamuğa döktüğüm Bioderma Sensibio H2O ile rahatça temizliyorum. Kirpik kıvırma konusuna gelince; evet, kirpik kıvırıcı kullanmasam bile kirpiklerimi bu maskarayla kıvırabiliyorum ancak kıvırıcı ile kirpiklerimi kıvırıp sonra Roller Lash'i uygulayınca bu kıvrımı tuhaf bir şekilde kaybediyorum.

Nasıl telefonların yeni modelleri çıkıyor ve her yeni model bir öncekinden daha gelişmiş oluyorsa, bence bir markanın da misyonu bu olmalı. Yani özetle; Roller Lash'in They're Real'den daha başarılı olmasını beklerdim. 

Özetle; birçok uygun fiyatlı günlük maskara varken, Benefit'in uçuk fiyatlı, Maybelline The Falsies maskaraların yanından bile geçemeyecek olan Roller Lash maskarasına para vermeyeceğim. Markadan illa bir maskara alacaksam, bu kesinlikle They're Real olacak çünkü daha önce uzun süre kullandım ve çok memnun kaldım. 

Çekilişe geçmeden önce, benim favori maskaralarımı soracak olursanız, yoğun hacim ve uzunluk için Chanel Le Volume ve onun uygun fiyatlı versiyonu olan Maybelline The Falsies Black Drama, günlük kullanım, yani birazcık uzunluk ve siyahlık için Gosh Amazing Length N Build, Maybelline The Falsies Waterproof…


ÇEKİLİŞ

Yukarıda anlattığım Roller Lash maskarayı denemek isterseniz, yapmanız gereken şey çok basit. Blogumun izleyicisi olmanız ve bu yazının altına, son dönemde keşfettiğiniz favori uygun fiyatlı ürününüzle birlikte size ulaşabileceğim herhangi bir sosyal medya hesabınızı (Instagram adı, Twitter adı ya da her gün kontrol ettiğiniz bir mail adresi) yorum olarak bırakmanız yeterli.

Çekilişe Türkiye içi her yerden katılabilirsiniz. Kazanan okuyucumu 15 Mayıs günü blogdan duyuracağım. Herkese bol şans dilerim, sevgiler! <3


*Ürünler firma gönderisidir, teşekkürler Benefit!

-Benefit'in krem allığı Majorette yazısı burada.



Flormar Style Matic Siyah Göz Kalemi

$
0
0


Yepyeni bir haftanın ilk gününden günaydın! Bugün, her Pazartesi yaptığımız gibi, Anıl, Görkem ve Gözde üçlüsü olarak uygun fiyatlı bir ürünün 3 farklı rengini inceleyeceğiz. Geçen haftalardaki yazılara ulaşmak, yeni yazıları ve sürpriz hediyelerimizi kaçırmamak için arkadaşlarım Anıl ve Gözde'nin bloglarını da mutlaka takipte olun derim.

Dönelim bugünün yazısına. Flormar'ın asansörlü göz kalemi serisi Style Matic'in S02 New Black rengini anlatacağım. (S03 Violet Avenue rengi için buraya, S06 Blue Dusk rengi için ise buraya tıklayabilirsiniz.)




Yukarıda da belirttiğim gibi, kalem asansörlü bir sisteme sahip. Yani alttan çevirdikçe yukarıdan ürün çıkıyor. Sürekli kalemtıraşla uç açmaktansa bu tarz ürünler daha pratik oluyor.

Yapısına gelince, gerçekten çok yumuşak ve kremsi. Sürümü kolay ve işin güzel yanı, bu kadar kremsi olmasına rağmen, sürdükten birkaç saniye sonra sabitlenip siz silene kadar çıkmıyor. 

Eksilerine gelince, simsiyah olmamasından bahsetmeliyim diye düşünüyorum. Bu, yeşile çalan bir siyah ve ben göz kalemlerinde bu gri, yeşil ya da maviye dönüklük durumunu sevmiyorum. Siyah kalem arıyorsam kömür karası olmasını isterim. Bu anlamda bu kalem benim için eksi alıyor.

Yine göz kalemlerindeki kriterlerimden biri, akmaması, bulaşmaması. Gözümün üst kısmında bazsız tüm gün kıpırdamadan duran bu kalem, iç kısmından 3-4 dakika içinde akıyor. Bir de yapısı çok yumuşak olduğundan dolayı göz içine uygularken alt kirpiklerime bulaşıyor. Hani ten rengi kalemler parça parça olup kirpikleri batırır ya, öyle işte. Gözlerimin iç ve dış köşelerinde de birikme yaptığı için benim gözümde sınıfta kalıyor.




13,90 TL'lik fiyatı ve asansörlü formuyla çekici gelse de, benim hiç memnun kalmadığım ürünler arasına girdi bile. Siz Flormar'ın hangi ürünlerini kullanıyorsunuz? Sevgiler!






En Sevdiğim 5 Uygun Fiyatlı Ürün

$
0
0


Günaydın! Bugün sizlerle, makyaj çekmecemin favori uygun fiyatlı kozmetik ürünlerini paylaşacağım. Bu arada, yazının görselleri sizin de hoşunuza gitti mi? İçim bahar doldu. :)






WET N WILD FARLAR (CREME BRULEE & NUTTY)

Ne The Balm, ne de başka bir marka. Uygun fiyatlı olup da, bu denli pigmentli, dağıtması kolay ve kremsi olan başka far kullanmadım ben. Bendeki iki renkten ilki; çok heyecan verici gözükmese de, günlük makyajın demirbaşlarından olan Creme Brulee ve tek başına, onca emek sarfedilmiş bir göz makyajı görüntüsü veren Nutty. Nutty'i henüz fotoğraflamadım ama Creme Brulee'yi şuradaki yazımda incelemiştim.






GOLDEN ROSE VELVET MATTE RUJLAR (02 & 03)

MAC rujlardan soğuma sebebimdir kendileri. MAC'in mat serisi kadar kalıcı, sürümü daha kolay, dudakları kurutmayan bir seri düşünün. Benim en sevdiğim iki renk; 02 ve 03. Orta tonlu, soğuk pembe olan 02 için buraya, günlük kullanıma çok uygun, uçuk şeftali 03 için ise buraya tıklayabilirsiniz. Bu rujların birçok renk seçeneği var. Eminim kendinize yakışan bir ton bulacaksınız.




MAYBELLINE THE FALSIES BLACK DRAMA MASKARA

Ne kadar çok maskara denersem deneyeyim, bir şekilde hep sana dönüyorum Black Drama. Yazısını şurada yazdığım Le Volume De Chanel maskaramın uygun fiyatlı versiyonu olduğunu düşündüğüm bu maskara, kirpikleri simsiyah, dolgun ve uzun gösteriyor. Bir de akıp bulaşmadığı için benim için dünyanın en başarılı maskarası. 






AVON SUPERSHOCK SİYAH KALEM

Fotoğrafa yansıtamamış olsam da, şu ana kadar kullandığım en siyah, en kremsi ve en kalıcı göz kalemi. Gözümün içinde bile harika performans sergiliyor. Bir de iç kısmı jel eyeliner ya da siyah far ile sabitlersem, ben silene kadar kıpırdamıyor. AVON markasına ait en sevdiğim ürün şüphesiz bu.






ESSENCE DUDAK KALEMLERI (SATIN MAUVE & IN THE NUDE & CUTE PINK)

Dudakları kurutmayan, alta lip balm sürmek zorunda bırakmayan, kremsi, ruj olarak kullanmak için de ideal, çok başarılı kalemler bunlar. En sık kullandığım renk şüphesiz 06 Satin Mauve. En sevdiğim rujum MAC Faux'la rengi neredeyse birebir aynı.

İşte böyle. Benim en sevdiğim uygun fiyatlı ürünler bunlar. Biraz mızıkçılık yapıp birkaç şey daha eklemem gerekirse; L'oreal Lumi Magique ışıltılı makyaj bazı, L'oreal True Match kapatıcı ve The Balm Down Boy allık.

Sizin favori 5 ürününüz hangileri? Mutlu günler!



Makyaj Koleksiyonum 2015

$
0
0


Günaydın! Her yıl güncel halini gösterdiğim makyaj koleksiyonumun 2015 versiyonunu nihayet çekebildim! Beni uzun zamandır takip edenler, olması gerekenin aksine, koleksiyonumun giderek kalabalıklaşmak yerine tenhalaştığını farkedecektir.

İki çekmecenin detayına giremesem de, içindeki ürünleri az çok tahmin edeceksiniz. Bunun dışında her ürünü birkaç cümleyle de olsa anlattığımı göreceksiniz. 

Her şeyi minimal tutmaya çalıştığımı ve bunun için sevdiğim ürünlerden bile vazgeçtiğimi belirtmiştim. Hedef, gerçekten bitirdikçe alacak kadar çok sevdiğim ürünlerde oluşan ve bir makyaj çantasına sığacak adette ürün sahibi olmak. 

Umarım sıkılmadan, keyifle izlersiniz. Baştan uyarayım, 36 dakikalık bir videodan söz ediyorum. :)

İyi seyirler!





En Sevdiğim 5 MAC Ürünüm

$
0
0


Günaydın! Bugün sizlere, makyaj koleksiyonumdaki en ama en çok sevdiğim 5 MAC ürünümü göstereceğim. Geçtiğimiz günlerde de en sevdiğim uygun fiyatlı ürünleri yazmıştım. O yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Hemen başlayalım!


FACE & BODY FONDOTEN

Bozulmadan bitirebileceğim, bitirdikçe alabileceğim ve gerçekten her sürüşte beni kendine hayran bırakabilecek sayılı fondoten var. Face & Body onlardan biri ve an itibariyle çekmecemdeki tek fondoten. Geçen senenin başından beri 2 tüp bitirdiğim, yaz, kış demeden kullandığım, şu ana kadar denediğim en doğal duruşlu, en hafif fondoten. Kapatıcılığı çoğu BB krem ve renkli nemlendiriciden daha az. Adı 'fondoten' ama benim için yalnızca bir renk dengeleyici. Detaylı incelemesi burada.


FAUX RUJ

Hayatımda ilk kez bir ruju bu kadar hızlı bitirdim desem yeridir. Yedeği çoktan çekmecemdeki yerini aldı. Leylak-pembe bu ruj; hem koyu göz makyajlarına, hem de günlük makyajlara çok yakışıyor. Dişlerimi olduğundan daha beyaz gösteriyor. Çok esmerler hariç herkese çok yakışacağını düşünüyorum. Eskiden uzun yıllar boyunca favorim Pink Plaid'di ancak son zamanlarda dişlerimi çok sarı gösterdiğini farkettim. Geçtiğimiz yıl Faux'yla tanışmasaydım, bu yazıda mutlaka Pink Plaid olurdu. Faux'nun detaylı yazısı burada.


PRO LONGWEAR KAPATICI

Seveni kadar sevmeyeni de var ama ben hay-ra-nı-yım. Hiçbir kapatıcı göz altımdaki koyulukları bu denli güzel örterken, bu kadar hoş durmuyor ve kalıcı olmuyor. Benim bir kapatıcıdan beklediğim her şey onda var; tam örtücülük, çizgilere dolmamak, kalıcılık… Bu kapatıcıyı doğru uygulama yöntemleriyle ilgili bir yazım var, onun da linki tam burada.


 PREP + PRIME KALEM AYDINLATICI

Tam 2 sene boyunca Light Boost (açık sarı) rengini kullandığım bu aydınlatıcı kalemlerin, bu kez Radiant Rose (açık pembe) rengini deniyorum. Kapatıcının yetmediği zamanlarda, ya da ten makyajıma biraz daha özen göstermek istediğimde elim bu ürüne gidiyor. Göz altı, kaş kemiği ve dudak üstü gibi ön plana çıkarmak istediğim bölgeleri çok güzel aydınlatıyor. Ağırlık yapmıyor, pek kapatıcılık vermiyor. İçinde ışığı yansıtan minik ışıltılı partiküller bulunuyor. 


CONSTRUCTIVIST PAINT POT

Şu sıralar hakkını verememiş olsam da, MAC'in benim yağlı göz kapaklarımda hiçbir işe yaramayan paint potları ve hatta denediğim tüm krem farlar arasında en sevdiğimsin Constructivist. İlk bakışta sıradan bir bronz gibi görünse de, uygulandığında içindeki bordo yansımaları görebiliyorsunuz. Siyah eyeliner ve bol maskarayla, gerçekten emek edilmiş, dakikalarca uğraşılmış gibi bir göz makyajı elde ediyorsunuz. Çok seviyorum. Detaylarını şurada yazmıştım.


İşte böyle. Sizin en sevdiğiniz 5 MAC ürününüz hangileri? Sevgiler!








Viewing all 518 articles
Browse latest View live